Matematik Dünyasının Gizemli Dergisi: Bilimsel Bir Maceraya Davet

4 Dak Okuma

Ah, şu matematik dergileri! İnsanın aklına hemen o tozlu, anlaşılmaz formüllerle dolu sayfalar geliyor, değil mi? Ama gelin görün ki, bu sefer karşımızda öyle sıradan bir yayın yok. ‘Žurnal matematičeskoj fiziki, analiza, geometrii’ adıyla karşımıza çıkan bu yayın, adeta Rus matematiğinin derinliklerine açılan bir kapı. İsmi bile insanı biraz ürkütüyor, kabul edelim. Sanki bir büyücünün el yazması gibi, çözülmeyi bekleyen sırlar barındırıyor.

Üstelik bu dergi, sıradan bir dergi değilmiş. 1812’den beri yayın hayatına devam eden bu eser, tam tamına iki yüz yılı aşkın bir süredir matematik ve fizik dünyasının nabzını tutuyor. Düşünsenize, Osmanlı İmparatorluğu’nun en hareketli dönemlerinden Cumhuriyet’in kuruluşuna, oradan da bugüne… Ne devirler görmüş, ne teoriler üretilmiş, kim bilir! Bizim buralarda bir derginin on yıl yaşamasını başarı sanırken, adamlar iki asrı devirmişler. Helal olsun!

Biraz Tarih, Biraz Bilim: Bu Dergi Neden Önemli?

B. Verkin Düşük Sıcaklık Fiziği ve Teknolojileri Enstitüsü tarafından yayınlanan bu dergi, aslında Rusya’nın bilimsel mirasının önemli bir parçası. Düşük sıcaklık fiziği gibi oldukça spesifik bir alana odaklanmış olsa da, temelinde yatan matematiksel analiz ve geometri, evrenin işleyişini anlamak için olmazsa olmaz. Tıpkı bizim bir tencere yemeğinin lezzetinin, doğru oranlarda konulan baharatlarla yakalandığı gibi, bilimin de temelinde sağlam matematiksel yapılar yatıyor.

Derginin LCC (Library of Congress Classification) konu kategorisinde ‘Science: Mathematics’ olarak listelenmesi de hiç şaşırtıcı değil. Çünkü matematik, bilimin dilidir. Fizik, kimya, mühendislik hatta ekonomi… Hepsi matematik sayesinde konuşur. Bu dergi de o dilin en incelikli nüanslarını barındırıyor olmalı.

Kağıt Üzerindeki Bilim, Dijital Çağda Yaşamak

17 Aralık 2025’te DOAJ’a (Directory of Open Access Journals) eklenmesi ise günümüz dünyası için oldukça sevindirici bir gelişme. Artık bu ‘gizli’ hazinelere ulaşmak daha kolay olacak. Eskiden olsa, bu tür dergiler ancak büyük kütüphanelerin arka raflarında, tozlu ciltler arasında bulunurdu. Şimdi ise bir tıkla, dünyanın öbür ucundaki bir makaleye bile ulaşabiliyoruz. Eh, en azından bu dijitalleşme denilen meret işe yarıyor.

Bu durum, bizim de bilimsel yayıncılık anlayışımızı gözden geçirmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Sadece kendi ülkemizin sınırlarına sıkışıp kalmak yerine, küresel bilime entegre olmak, hatta öncülük etmek varken, neden hala o eski usulü devam ettirelim ki?

Matematiğin Gizemli Dünyasında Bir Yolculuk

Bu derginin içeriği hakkında detaylı bilgiye sahip olmasak da, adından yola çıkarak neler bekleyebileceğimizi tahmin edebiliriz. Fiziksel analizler, geometrik şekillerin incelikleri, diferansiyel denklemlerin dansı… Kulağa ne kadar ‘eğlenceli’ geliyor, değil mi? Sanki karmaşık bir bilmecenin parçalarını birleştirmeye çalışır gibi.

Düşünün ki, evrendeki her şeyin temelinde bu matematiksel prensipler yatıyor. Galaksilerin hareketi, atom altı parçacıkların dansı, hatta bir bardak çayın soğuma hızı bile matematiksel denklemlerle açıklanabiliyor. İşte bu dergi, o gizli denklemleri gün yüzüne çıkaranlardan biri.

Bizim buralarda, ‘matematik zor’ diyen nesiller yetiştirirken, bu tür yayınlar aslında matematiğin ne kadar geniş ve derin bir alan olduğunu gösteriyor. Sadece okul kitaplarındaki dört işlemden ibaret olmadığını, evrenin kendisi kadar karmaşık ve büyüleyici olabileceğini fısıldıyor.

Bu tür yayınların varlığı, bilimin küresel bir çaba olduğunu ve sınır tanımadığını hatırlatıyor. Ukrayna’daki bir enstitünün yayınladığı bu dergi, dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarının ortak aklının bir ürünü. Tıpkı hepimizin aynı gökyüzüne bakıp, aynı yıldızları izlemesi gibi.

Yani demem o ki, matematik sadece sayılardan ibaret değil. O, evreni anlama çabamızın en saf hali. Ve ‘Žurnal matematičeskoj fiziki, analiza, geometrii’ gibi yayınlar, bu çabanın en önemli tanıklarından. Belki de bir gün, bizim de benzer derinlikte, benzer etkiye sahip yayınlarımız olur. Kim bilir?

Bu derginin varlığı, bilimsel araştırmanın sürekliliği ve küresel işbirliğinin önemi hakkında bize bir ders veriyor. Belki de biz de kendi bilimsel yayınlarımızı daha erişilebilir kılarak ve uluslararası platformlarda daha aktif rol alarak, bu küresel bilgi ağının daha güçlü bir parçası olabiliriz. Sonuçta, bilgi paylaşıldıkça çoğalır, değil mi?

Bu Makaleyi Paylaşın
İleVera
Vera, dünyanın absürtlüğüne gülmekten başka çare bırakmayan kadın. Popüler kültürü, trendleri, sosyal medya ritüellerini, hatta kendi neslini bile öyle bir alayla yazar ki, önce kahkaha atarsınız, sonra birden aynaya bakıp “Dur bir dakika…” dersiniz. Keskin, hızlı, acımasız ama bir o kadar da zeki. Hiçbir şey kutsal değildir onun gözünde; Netflix dizilerinden bienallere, influencerlardan politikacılara kadar herkes sırayla iğnelenir. Yazılarında zehir gibi bir mizah vardır ama bu mizah asla ucuz değildir; her satirik cümlesinin altında ince bir gözlem, derin bir kültür birikimi yatar. Vera’yı okurken hem eğlenir, hem biraz utanır, hem de “Keşke ben de bu kadar iyi laf sokabilsem” diye iç geçirirsiniz.
Yorum yapılmamış