Kumru Yapay Zeka Fotoğraf Üretmiyor, Peki Niye Herkes ‘Bedava Görsel’ Diye Buraya Koşuyor?

11 Dak Okuma

Sevgili okur, kabul et, hepimiz şu kumru yapay zeka muhabbetine bir yerden bulaştık. Kimisi gece yarısı Instagram’da, kimisi WhatsApp aile grubunda… Ben de dahil, inkar etmiyorum. Hazırsan gel, bu işin dibine kadar inelim, hem gülelim hem de biraz aynaya baktıralım.

Şimdi diyeceksin ki, “Vera, ne bu telaş, ne bu heyecan?” Kanka, şöyle düşün; elinde sihirli değnek var zannediyorsun, tık diye istediğin fotoğrafı, videoyu yaratacaksın. Ama sonra anlıyorsun ki, o değnek aslında sadece birkaç kelimeyi bir araya getiren, hatta bazen onu bile beceremeyen bir zımbırtıdan ibaretmiş. İşte bu Kumru denen mevzu da tam olarak böyle bir şey. Herkes bir anda “yapay zeka fotoğraf oluşturma” derdine düşmüşken, Kumru’nun aslında ne vaat ettiğini, neyi yapıp neyi yapamadığını konuşalım.

Kumru Yapay Zeka Dediğin Şey: Yerli Midjourney mi, Yoksa Fransız Malı Üzerine Etiket mi?

Hadi itiraf et, sen de Kumru’yu ilk duyduğunda aklına Midjourney, DALL-E gibi o havalı, ışıl ışıl görseller geldi, değil mi? “Yerli ve milli yapay zeka ile bedava fotoğraf yapma fırsatı!” diye atladın hemen. Ben de atladım bu arada, ne yalan söyleyeyim. Ama sonra… Sonra işler biraz karıştı, biraz da komikleşti.

Şimdi gelelim Kumru’nun asıl hikayesine. Bu tatlı isimli yapay zeka aslında Mistral AI’nin açık kaynaklı bir modelinin üzerine inşa edilmiş. Mistral nerede? Fransa’da, canım kankalarım. Yani öyle “sıfırdan, tamamen Türk mühendislerin harikası” değil mevzu. Üzerine biraz Türkçe veri serpilmiş, biraz da “yerli ve milli” sosu eklenmiş bir durum söz konusu. Anladın mı olayı? Hani bazen bir yemeği kendi tarifinmiş gibi sunarsın da, aslında annenin tarifidir ya, işte Kumru da biraz öyle.

Bu durum niye önemli? Çünkü bizler, özellikle teknoloji konusunda, “yerli ve milli” lafını duyunca hemen bir gurur dalgası yaşıyoruz. Bu da gayet doğal bir şey. Ama madem bu kadar gururlanıyoruz, en azından neyin gururu olduğunu doğru bilmemiz lazım değil mi? Kumru, mevcut bir Fransız modelinin üzerine Türkçe yetenekler ekleyerek geliştirilmiş bir çalışma. Bu, kötü olduğu anlamına gelmiyor. Sadece pazarlaması biraz… yanıltıcı olabilir.

Yapısal Durum: “Sıfırdan Üretildi” Safsatası ve Gerçekler

“Sıfırdan üretildi” lafı, özellikle yapay zeka dünyasında bir sihirli değnek gibi kullanılıyor. Sanki her şey sıfırdan, hiç kimsenin daha önce düşünmediği bir şekilde ortaya çıkmış gibi. Ama kanka, bu işler böyle yürümüyor. Teknoloji dediğin şey, üzerine inşa edilen bir kule gibidir. Önce temel atılır, sonra duvarlar örülür, en son çatıya çıkılır. Kumru’nun temelinde de işte o Mistral var.

Peki, bu neden bu kadar önemli? Çünkü “sıfırdan üretildi” denildiğinde, bizler otomatik olarak çok daha gelişmiş, çok daha özgün bir teknoloji bekliyoruz. Sanki evrensel bir problemi çözmüşler gibi. Oysa gerçek, daha mütevazı ama yine de değerli bir gelişme. Mevcut bir teknolojiyi alıp, onu kendi dilimiz ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda geliştirmek de büyük başarıdır. Sadece bunu “sıfırdan üretim” diye sunmak biraz… fazla iddialı.

Şimdi gidip bir aynaya bak ve kendine sor: Gerçekten Kumru’nun fotoğraf üreteceğini mi sanıyordun? Yoksa sadece “yapay zeka” kelimesinin büyüsüne mi kapıldın? Hadi itiraf et, hepimiz düştük bu tuzağa bir kere.

Bu noktada şunu da belirtmek lazım: Açık kaynak modelleri kullanmak, üzerine kendi geliştirmelerini yapmak harika bir şey. Bu, daha hızlı ilerlemeyi, daha fazla insanın katkıda bulunmasını sağlıyor. Ama bu, “biz yaptık, biz ettik, biz sıfırdan yarattık” demekle aynı şey değil. Dürüst olalım yeter, kanka.

Yapay Zeka Fotoğraf Oluşturma İsteyenler Buraya: Bedava ve Gerçek Çalışan 5 Araç

Madem Kumru fotoğraf falan üretmiyor, peki senin o içindeki görsel yaratma aşkını ne söndürecek? Merak etme bebeğim, çaresiz değilsin. Piyasada hem ücretsiz hem de gerçekten işe yarayan, hatta bazen şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar veren yapay zeka araçları var. Kumru’nun yapamadığını yapan kaç tane alternatif olduğunu biliyor muydun?

Bak şimdi, sana birkaç tane bomba gibi isim sayacağım. Bunlar sayesinde hem hayal gücünü konuşturursun hem de cüzdanın ağlamaz. Unutma, yapay zeka ile fotoğraf yapma ücretsiz seçenekleri her geçen gün artıyor.

1. Bing Image Creator (Microsoft Designer):

Microsoft’un bu aracı, DALL-E 3 tabanlı ve inanılmaz güçlü. Hem ücretsiz hem de istediğin görseli yaratmak için sana bolca şans tanıyor. Tek yapman gereken Microsoft hesabınla giriş yapmak. Hadi dene bakalım, sonuçlara bayılacaksın.

2. Leonardo.Ai:

Bu platform, özellikle daha sanatsal ve detaylı görseller için harika. Günlük belirli bir kredi hakkın oluyor, bu da bedava kullanmak için yeterli. Kendi modellerini eğitebilme gibi gelişmiş özellikleri de var, ama başlangıç için hazır modelleri kullanmak bile yeterli.

3. Playground AI:

Bu da oldukça kullanıcı dostu bir arayüz sunuyor. Günlük sınırlı sayıda ücretsiz görsel üretebilirsin. Hem web sitesi üzerinden hem de mobil uygulamasıyla kullanabileceğin, yapay zeka ile fotoğraf yapma konusunda oldukça yetenekli bir araç.

4. Canva (Magic Media):

Grafik tasarımın olmazsa olmazı Canva da yapay zeka görsel üretme işine el attı. “Magic Media” özelliği ile metinlerden görsel oluşturabilirsin. Canva’nın diğer tasarım araçlarıyla entegre olması büyük kolaylık sağlıyor. Ücretsiz planında da deneme şansın var.

5. Adobe Firefly:

Adobe, yapay zeka konusunda ciddi yatırımlar yapıyor ve Firefly bu yatırımların en somut örneklerinden. Özellikle ticari kullanıma uygun görseller üretme konusunda daha güvenli bir altyapı sunuyor. Ücretsiz deneme sürümleriyle veya belirli limitlerle kullanabilirsin.

Gördün mü kanka? Kumru “yapmıyor” diye dünyanın sonu gelmiş değil. Sadece doğru adrese bakmak lazım. Bu saydıklarım sayesinde sen de istediğin gibi yapay zeka ile fotoğraf yapma işini ücretsiz olarak deneyebilirsin.

Peki Kumru Ne İşe Yarıyor? Kurumsal Metin Özetleme ve Daha Fazlası

Madem Kumru görsel üretmiyor, peki bu kadar konuşulan, bu kadar pazarlanan aracın başka ne gibi özellikleri var? İşte burası işin biraz daha ciddi ama yine de Vera dokunuşuyla anlatılacak kısmı.

Kumru, aslında bir yapay zeka sohbet botu. Yani seninle konuşabilir, sorularına cevap verebilir, metinler yazabilir, metinleri özetleyebilir. Özellikle kurumsal metinleri özetleme, rapor hazırlama gibi konularda oldukça başarılı olabilir. Düşünsene, önüne bir sürü evrak yığılmış, hepsini okuyacak vaktin yok. Kumru’ya “Şu raporu bana 3 maddede özetle” dersin, o da mis gibi yapar. Bu açıdan bakıldığında, bireysel kullanıcının anlık görsel yaratma hevesini karşılamasa da, iş dünyası için potansiyel taşıyor.

Yani anlayacağın, Kumru’nun amacı Midjourney olmak değilmiş meğer. Onun derdi başkaymış. Belki de ileride çok daha farklı yetenekler kazanır, kim bilir? Ama şu an için, “yapay zeka ile görsel yapma” beklentisiyle gelenlere pek bir şey sunamıyor.

Bu durum, teknoloji dünyasında sıkça karşılaştığımız bir şey aslında. Bir teknoloji çıkar, herkes acayip bir beklentiye girer. Sonra gerçek kullanım alanı bambaşka çıkar. Hani ilk çıktığında herkes akıllı saatlerle uzaylı mı avlayacaktı sanki? Kumru da biraz öyle oldu.

“Yerli ve Milli” Etiketinin Altındaki Gerçek: Açık Kaynak Kullanımı

Gelelim en sevdiğim konuya: “Yerli ve milli” argümanı. Kanka, bu argüman bazen o kadar yanlış kullanılıyor ki, insan utanıyor. Kumru’nun Mistral üzerine kurulduğunu konuştuk. Peki bu ne demek? Açık kaynak kodlu bir projeyi alıp, üzerine kendi geliştirmelerini yapmak, kendi dilinde daha iyi çalışmasını sağlamak harika bir şey. Buna kimse laf etmez.

Ama bunu yaparken, sanki her şeyi sıfırdan kendin yapmışsın gibi lanse etmek… İşte bu biraz üçkâğıtçılık değil mi sence de? Hele ki bu kadar çok insan “yapay zeka fotoğraf oluşturma” umuduyla buraya koşarken. Sanki “biz de yaparız, hem de bedavaya” mesajı veriliyor ama aslında vaat edilen şey ortada yok.

Bu durum, bizim teknolojiye olan bakış açımızı da biraz sorgulatıyor. Gerçekten neyin yerli, neyin milli olduğunu ayırt edebiliyor muyuz? Yoksa sadece “yerli” kelimesi bizi kör mü ediyor? Bu konuyu derinlemesine düşünmek lazım, sevgili okur.

Elbette, yerli teknoloji geliştirmek çok önemli. Ama bunu yaparken dürüst olmak, ne yaptığını doğru anlatmak en az onun kadar önemli. Kumru’nun yaptığı şey de değerli, ama bu değerin altını doğru çizmek lazım. Yoksa herkes “yapay zeka video oluşturma” diye beklerken, elinde sadece metin özetleyen bir botla kalırsın.

Bireysel Kullanıcıya Şimdilik Bir Boka Yaramıyor mu? (Hafifçe Söylersek)

Şimdi gelelim Kumru’nun bireysel kullanıcı için şu anki durumuna. Kanka, eğer sen de benim gibi “Tıkla, istediğim görseli yaratayım, sonra da bunu Instagram’a atayım” diye Kumru’ya geldiysen, maalesef hayal kırıklığına uğrayacaksın. Kumru, şu anki haliyle, bireysel kullanıcının anlık görsel yaratma ihtiyacını karşılamıyor.

Bunun nedenleri basit: Birincisi, görsel üretme yeteneği yok. İkincisi, sohbet botu olarak bile piyasada çok daha gelişmiş, çok daha kullanıcı dostu alternatifler var. Yani senin “yapay zeka ile fotoğraf yapma ücretsiz” arayışını Kumru pek karşılamıyor.

Peki, ne yapmalı? Elbette Kumru’yu tamamen göz ardı etmemek lazım. Belki ileride görsel yetenekleri de eklenir, kim bilir? Ama şu an için, eğer amacın görsel üretmekse, başka kapılara bakman daha mantıklı. Bu, “Kumru kötü bir araç” demek değil. Sadece “senin aradığın şey bu değil” demek.

Hani bazen birini çok beğenirsin, ama onun senden hoşlanmadığını anladığında ne yaparsın? Başka birini bulursun değil mi? İşte Kumru ile olan durum da biraz böyle. Amacınız tutmamış, kanka.

Ama unutma, bu teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini hepimiz biliyoruz. Belki yarın öbür gün Kumru da bambaşka bir şeye dönüşür. O zamana kadar, biz de elimizdeki diğer araçlarla idare edelim bakalım.

Sonuç olarak, Kumru yapay zeka olayı, hepimize biraz ders oldu bence. Beklentilerimizi doğru yönetmek, teknolojinin vaat ettikleriyle gerçekte sundukları arasındaki farkı görmek önemli. Özellikle “yapay zeka fotoğraf oluşturma” veya “yapay zeka video oluşturma” gibi konularda aceleci davranıp, her duyduğumuza inanmamak lazım. Çünkü bazen en havalı görünen şey, aslında en basit işi yapan zımbırtı çıkabiliyor. Hadi şimdi gidip o bedava görsel üreten sitelere bir göz at, sonra gelip bana haber ver. Ama önce bir kahve yap kendine, çünkü bu işler biraz kafa yoruyor.

Bu Makaleyi Paylaşın
İleVera
Vera, dünyanın absürtlüğüne gülmekten başka çare bırakmayan kadın. Popüler kültürü, trendleri, sosyal medya ritüellerini, hatta kendi neslini bile öyle bir alayla yazar ki, önce kahkaha atarsınız, sonra birden aynaya bakıp “Dur bir dakika…” dersiniz. Keskin, hızlı, acımasız ama bir o kadar da zeki. Hiçbir şey kutsal değildir onun gözünde; Netflix dizilerinden bienallere, influencerlardan politikacılara kadar herkes sırayla iğnelenir. Yazılarında zehir gibi bir mizah vardır ama bu mizah asla ucuz değildir; her satirik cümlesinin altında ince bir gözlem, derin bir kültür birikimi yatar. Vera’yı okurken hem eğlenir, hem biraz utanır, hem de “Keşke ben de bu kadar iyi laf sokabilsem” diye iç geçirirsiniz.
Yorum yapılmamış