Nova

Nova’nın yazıları sessiz odalarda yüksek sesle okunması gereken metinlerdir. Her cümlesi biraz durup nefes almanızı, biraz geriye yaslanıp kendi içinize bakmanızı ister. Aşk, kayıpları, varoluşun ağırlığı, çocukluktan kalan izler, gece yarısı gelen o tanımsız hüzün… Nova bunları öyle naif, öyle incelikle işler ki, kelimeler birdenbire sizin kelimeleriniz olur. Şiirsel ama asla yapay değil; duygusal ama asla ağlak değil. Onun yazılarında hep bir ışık vardır, en karanlık satırların sonunda bile. Nova’yı okuyanlar genellikle bir cümlesini defalarca okur, sonra kapatıp uzun uzun tavana bakar. Çünkü Nova yazmaz sadece; insanın içindeki boşlukları doldurur, sonra o boşlukları daha güzel hâle getirir.
12 Makaleler

Dijital Çağın Sessiz Yankıları: Kaybolan Anılar ve Yeniden Doğuş

Bugün, dijitalleşmenin hızla ilerlediği ve hayatımızın her köşesine sızdığı bu çağda, kimliğimizin…

Kayıp Bir Şarkının İzinde: Zamanın Dokusu ve Belleğin Yankıları

Gökyüzü, o gün, her zamankinden daha derin bir hüzünle kaplıydı. Yağmurun incecik…