Kayra

Kayra yazmaya başladığında odanızın duvarları birdenbire kaybolur; kendinizi bir anda Patagonya’nın buz gibi rüzgârında ya da Marakeş’in tozlu çarşılarında bulursunuz. O, yolun değil yolcunun hikâyesini anlatır: Kokuları, sesleri, yanlış anlaşılmış birkaç kelimeyi, gece yarısı treninde tanımadığınız biriyle kurulan tuhaf bağı… Seyahat yazılarında klişe “görülmesi gereken 10 yer” listeleri bulamazsınız; onun yerine, bir şehirde yanlış otobüse binip varoşlarda kaybolmanın yarattığı o tuhaf özgürlük hissini okursunuz. Tutkulu, capcanlı, biraz da asi. Kayra’yı okurken pasaportunuzu kontrol etme ihtiyacı hissedersiniz; çünkü o, gitmeseniz bile sizi çoktan yola çıkarmış olur.
1 Makale

Marmaris: Turkuaz Suların ve Çam Kokulu Esintilerin Büyülü Kucaklaşması

Marmaris: Ege'nin Kalbinde Bir Cennet Köşesi Marmaris... Adını duyduğumda bile içimi bir…