Yatak Odasında Dev Futbol Topu Olmak: İlişkilerde ‘Oyun Değiştirici’ Arayışı Üzerine İronik Bir Bakış

7 Dak Okuma

Vera olarak ben de bu haberleri okuyunca ister istemez gülümsedim. Hani derler ya, ‘hayat bazen en iyi senaristlerden daha yaratıcı’ diye, işte tam da bu durum. Amerika’da bir futbolcunun eşi, yatak odasına biraz ‘heyecan’ katmak için dev bir Amerikan futbol topu kostümü giymiş. Düşünsenize, kocası sahada devleşen bir kariyer peşinde koşarken, evde devleşen bir topa dönüşüyor. Sanırsın ‘Yıldızlarla Dans’ın yatak odası versiyonu.

İlişkilerde Rutin Tuzakları ve ‘Top’ Gibi Çözümler

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘Vera, bu bize ne anlatıyor?’ Anlattığı şey şu aslında: İlişkiler, hele ki uzun soluklu olanlar, zamanla bildiğimiz o tatlı rutinlere teslim olabiliyor. Sabah kahvesi, akşam yemeği, dizi izleme seansı… Hepsi güzel, hepsi hayatın tuzu biberi. Ama bazen o biber fazla acı, o tuz fazla keskin olabiliyor. İşte tam bu noktada, birileri ‘oyunu değiştirecek’ bir şeyler yapmak istiyor. Bu seferki oyun da dev bir futbol topu kostümüyle oynanmış.

Amerikan Futbolu mu, Türk Kahvesi mi?

Elbette Amerikan futbolu bizim buralarda pek revaçta değil. Bizim için ‘top’ deyince akla önce futbol gelir, sonra basketbol, voleybol… Amaç burada sporun kendisi değil, anladığım kadarıyla o ‘dev’ ve ‘farklı’ olma hali. Yani mesele ne topun şekli ne de hangi sporla ilgili olduğu. Mesele, mevcut durumdan sıyrılıp, partneri şaşırtma, heyecanlandırma çabası.

Düşünsenize, Türkiye’de olsaydı bu durum, ne olurdu? Belki bir futbolcu eşi, eşi maça giderken ona uğur getirmesi için dev bir Galatasaray-Fenerbahçe bayrağı kostümü giyerdi. Ya da daha mütevazı bir yaklaşımla, eşi eve geldiğinde kapıda onu elinde dev bir Türk kahvesi fincanıyla karşılayabilirdi. ‘Gel kocacığım, sana bu sefer fincanın içinden değil, fincanın kendisiyle bir ‘kahve molası’ vereyim’ gibi.

‘Oyunun Kuralı’ Değişir mi?

Bu tür ‘yaratıcı’ hamleler, ilişkilerin zaman zaman ihtiyaç duyduğu o taze kan gibi. Bazen bir çift, yıllar sonra birbirine ilk günkü gibi bakabilmek için böyle sıra dışı yollara başvurabilir. Elbette bu, her ilişkinin harcı değil. Bazıları için bu tür sürprizler, ‘komik’ olmaktan öteye geçemeyebilir. Hatta bazıları için ‘fazla’ kaçabilir.

Önemli olan, bu tür ‘oyunları’ kiminle oynadığınız. Eşiniz bu tür bir şakaya, bu tür bir role hazır mı? Yoksa siz dev bir top olup, kocanız size ‘pas’ atmak yerine ‘faul’ mü yapacak? Bu yüzden, ‘oyun değiştirme’ çabası gösterirken, partnerinizin ‘oyun kurallarını’ da göz önünde bulundurmakta fayda var. Yoksa sahada kalırsınız, hem de top gibi ortada.

Kadınların ‘Sıradışı’ Çözümleri ve Toplumsal Beklentiler

Bu haberin arkasında yatan daha derin bir katman var bence: Kadınların ilişkilerde ‘her şeyi yolunda tutma’ veya ‘düzeltme’ çabası. Sanki evin ve ilişkinin duygusal yükünü taşıyan hep biz kadınlarmışız gibi. Bir şeyler yolunda gitmiyorsa, bir şeyler ‘sıkıcılaşmışsa’, ilk ‘köprüden önceki son çıkış’ tabelasını gören yine biz oluyoruz.

Bu dev futbol topu kostümü de aslında bu beklentinin bir yansıması. Kadın, ilişkideki heyecanı yeniden canlandırmak için kendi bedenini, kendi imajını bir kenara bırakıp, bir ‘araç’ haline getiriyor. Tıpkı bir ev hanımının evi daha yaşanılır kılmak için mobilyaları yeniden düzenlemesi gibi. Sadece bu seferki ‘yeniden düzenleme’ biraz daha… kostümlü.

‘Mükemmel Eş’ Sendromu ve Kostüm Giymek

Toplum olarak biz kadınlardan hep bir ‘mükemmel eş’ olmamız beklenir. Hem kariyer sahibi ol, hem evi çekip çevir, hem çocukları yetiştir, hem de eşinin hayatına renk kat. Eşi sıkılırsa, ilk akla gelen çözüm, kadının kendini daha da ‘ilginç’ hale getirmesi oluyor. Sanki ilişkinin dinamiği sadece kadının omuzlarındaymış gibi. Erkekler sahada gol peşinde koşarken, kadınlar evde kostüm peşinde koşuyor.

Bu durum, aslında biraz da erkeklerin beklentilerini yansıtıyor. Onlar sahada profesyonelce mücadele ederken, evde de kendilerini rahat hissetmek istiyorlar. Belki de bu dev top kostümü, adamın ‘oyun sonrası’ stresini atmasına yardımcı olacak bir ‘eğlence’ unsuru olarak düşünülmüştür. Kim bilir? Belki de eşi, ‘Hadi gel, bu gece sen de benim için bir dev top ol!’ demiştir.

Türkiye’de Kadınlar Nelerden İlham Alır?

Bizim kadınlarımız da elbet ilişkilerini güzelleştirmek için türlü yollar dener. Belki bir akşam yemeği sürprizi, belki bir hafta sonu kaçamağı, belki de sadece eşinin en sevdiği yemeği yapmak. Ama dev bir futbol topu kostümü? Sanmıyorum. Bizim ‘oyun değiştirme’ yöntemlerimiz daha çok kültürel kodlarımıza uygun. Mesela, eşi zor bir maçtan çıkmış gelmişse, ona en güzel baklavayı açmak ya da en sevdiği diziyi birlikte izlemek bile başlı başına bir ‘jest’ olabilir.

Yani anlayacağınız, her toplumun, her kültürün kendi içinde ‘oyunları’ ve ‘oyun kuralları’ var. Bu Amerikalı hanımefendi kendi ‘oyununu’ oynamış, biz de kendi ‘oyunlarımızı’ oynamaya devam ediyoruz. Belki bir gün biz de birileri çıkar ve ‘Türkiye’de kadınlar evde dev pide kostümü giyerek ilişkilerine renk katıyor’ diye haber yapar. Kim bilir?

İlişkilerde ‘Oyunculuk’ ve ‘Yaratıcılık’ Sınırları

Bu haber, ilişkilerdeki ‘oyunculuk’ ve ‘yaratıcılık’ kavramlarını da sorgulatıyor. Ne kadar ileri gidebiliriz? Nerede durmalıyız? Bir partnerimizi şaşırtmak için ne kadar ‘rol’ yapabiliriz? Dev bir top olmak bir noktaya kadar eğlenceli olabilir ama ya sonrası? Ya partneriniz bu ‘rol’den sıkılırsa?

İlişkilerde yaratıcılık önemlidir, evet. Ama bu yaratıcılığın iki tarafın da rızası ve rahatlığı dahilinde olması gerekir. Bir tarafın ‘oyunu’ diğer taraf için bir ‘zorunluluk’ haline gelmemeli. Yoksa o dev top kostümü, bir anda ‘boğucu bir kostüme’ dönüşebilir.

‘Skor’ Yapmak Yerine ‘Gol’ Olmak

Bu Amerikan futbolu benzetmesi üzerinden gidersek, bazen hayat ve ilişkilerde ‘skor’ yapmak yerine, kendimiz olmayı, partnerimizle gerçekten ‘bağ kurmayı’ hedeflemeliyiz. Dev bir top olup, partnerin ‘gol’ atmasını beklemek yerine, onunla birlikte sahada ter dökmek, hatta bazen onun için savunmada yer almak daha anlamlı olabilir. Yani, ‘oyun’ iki kişiyle oynanır.

Bu tür haberler, bize ilişkilerdeki monotonlukla mücadele etmenin farklı yollarını gösteriyor. Kimi dev top olur, kimi romantik bir akşam yemeği hazırlar. Önemli olan, bu çabanın samimi olması ve her iki tarafın da mutluluğuna hizmet etmesidir. Yoksa o dev top, bir anda sahada tek başına kalmış bir oyuncu gibi yalnız hissettirebilir.

Yaratıcılığın Sınırları ve ‘Gerçek’ Bağlantı

Sonuç olarak, bu haberin bize öğrettiği en önemli şey, ilişkilerde ‘yapaylıktan’ uzak durmak. Evet, sürprizler güzeldir, yaratıcılık önemlidir. Ama en nihayetinde, partnerimizle kurduğumuz ‘gerçek’ bağ, giydiğimiz kostümden çok daha değerlidir. Birbirimizi olduğu gibi sevmek, anlamak ve desteklemek, her türlü dev top kostümünden daha ‘oyun değiştirici’ bir etkiye sahip olacaktır. Belki de bir sonraki ‘heyecan’ arayışınızda, kostümler yerine birbirinize ayıracağınız samimi bir zaman dilimi daha etkili olur, ne dersiniz?

Bu Makaleyi Paylaşın
İleVera
Vera, dünyanın absürtlüğüne gülmekten başka çare bırakmayan kadın. Popüler kültürü, trendleri, sosyal medya ritüellerini, hatta kendi neslini bile öyle bir alayla yazar ki, önce kahkaha atarsınız, sonra birden aynaya bakıp “Dur bir dakika…” dersiniz. Keskin, hızlı, acımasız ama bir o kadar da zeki. Hiçbir şey kutsal değildir onun gözünde; Netflix dizilerinden bienallere, influencerlardan politikacılara kadar herkes sırayla iğnelenir. Yazılarında zehir gibi bir mizah vardır ama bu mizah asla ucuz değildir; her satirik cümlesinin altında ince bir gözlem, derin bir kültür birikimi yatar. Vera’yı okurken hem eğlenir, hem biraz utanır, hem de “Keşke ben de bu kadar iyi laf sokabilsem” diye iç geçirirsiniz.
Yorum yapılmamış